Meşayih nerededir ?

Felaket

Global Mod
Global Mod
Meşayih Nerededir? Modern Zihinlerin Eski Ruhlara Yolculuğu

Merhaba dostlar, son zamanlarda “Meşayih nerededir?” sorusu aklıma takılıyor. Eskiden mahallelerde, tekkelerde, köylerde, şehirlerin kalbinde bulunan o bilge insanlar nereye gitti? Yoksa hâlâ aramızdalar da biz mi göremiyoruz? Bu soruya cevap ararken fark ettim ki, konu sadece “neredeler” değil, aynı zamanda “bizim onlara neden ihtiyacımız var?” meselesi. Gelin, bu başlık altında birlikte düşünelim, tartışalım, sorgulayalım.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı: Meşayih’in Sosyolojik Konumu

Erkek katılımcılar genelde bu tür konularda olaya duygudan çok veriye dayanarak bakıyorlar. Onlara göre “Meşayih nerededir?” sorusu, aslında bir toplumsal dönüşümün sonucu. Sanayileşme, kentleşme, eğitim sisteminin laikleşmesi gibi süreçler, manevi önderliğin kamusal alandaki rolünü daraltmış durumda. Yani “Meşayih yok olmadı, işlevi değişti” diyorlar.

Bazı veriler de bunu destekliyor. Türkiye’de 1980’lerden itibaren tekkeler ve tarikatlar resmî olarak yasaklı olsa da, bu gelenek farklı formlarda yaşamaya devam etti. Artık “şeyh” yerine “manevi rehber”, “yaşam koçu”, “psikolojik danışman” gibi unvanlarla karşımıza çıkıyorlar. Bu, modern toplumun ruhsal ihtiyacına verilen yeni bir isim sadece. Peki bu dönüşüm, özünü koruyor mu? Yoksa Meşayih anlayışı, “pazarlanabilir bir kişisel gelişim ürünü”ne mi dönüştü?

Bu noktada bazı erkek kullanıcılar, “Veriler bize insanların inanç sistemlerinin bireyselleştiğini söylüyor” diyerek tartışmayı derinleştiriyor. Artık insanlar manevi bir lidere bağlanmak yerine, internet üzerinden, kitaplardan veya kişisel deneyimlerden rehberlik arıyor. Bu durum, klasik anlamdaki Meşayih figürünü görünmez hale getiriyor. Sizin düşünceniz ne? Gerçek Meşayih hâlâ var ama toplum mu onları duyamıyor, yoksa gerçekten kayboldular mı?

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Bakış Açısı: Kalbimizdeki Meşayih

Kadın katılımcıların yorumlarında ise daha derin bir duygusal ton var. Onlar için “Meşayih nerededir?” sorusu sadece bir bilgi arayışı değil, aynı zamanda bir özlem ifadesi. “Eskiden mahallelerde yaşlı bir nine olurdu, sözleriyle huzur verirdi; o da bir meşayih gibiydi” diyenler çok. Kadınlar, Meşayih kavramını sadece dini bir figür olarak değil, toplumsal bir denge unsuru olarak görüyorlar.

Toplumda empati, şefkat, ahlak ve rehberlik eksikliği hissettiklerinde, Meşayih’in yokluğunu daha derinden yaşıyorlar. Bir kadın kullanıcı şöyle demişti:

> “Eskiden bir meşayih, bir cümlesiyle yürekleri yatıştırırdı. Şimdi o cümleleri Google’da arıyoruz ama aynı huzuru bulamıyoruz.”

Bu yorum, aslında modern çağın ruhsal boşluğunu anlatıyor. Kadınlar için Meşayih, “insan olmanın sıcak yönünü hatırlatan” bir figür. Erkekler bu konuyu daha sistemsel ve sosyolojik görürken, kadınlar insanî ve duygusal ekseni ön planda tutuyor. Belki de her iki bakışın birleştiği noktada hakikat yatıyor: Meşayih, bir kurum değil bir haldir; kalpte yaşar, mekânda değil.

Modern Dünyada Meşayih Kavramının Dönüşümü

Bugünün dünyasında Meşayih’i bulmak zor çünkü artık “bilgelik” sessizliği değil, “bilgi gürültüsü” egemen. Sosyal medya her türlü öğretinin çarşısı olmuş durumda. Bir yanda “manevi influencer”lar, diğer yanda “spiritüel girişimciler”. Ancak bu gürültü içinde gerçek rehberleri nasıl ayırt edebiliriz?

Bazı kullanıcılar diyor ki: “Gerçek Meşayih hâlâ var ama onlar kendilerini göstermiyor. Çünkü çağın insanı gösterene değil, gösterişli olana inanıyor.” Bu düşünce sizce ne kadar doğru? Gerçek bilgelik gizliliği mi tercih ediyor, yoksa toplum artık ona kulak vermediği için mi sessiz kaldı?

Meşayih’in toplumsal konumunu anlamak için şunu da sormak gerekir: Onların amacı yönlendirmek miydi, yoksa aynayı tutmak mı? Eğer ikinciyse, belki de Meşayih hâlâ yanımızda; her vicdanlı insanın, her dürüst davranışın içinde bir iz bırakmış durumda.

Erkek ve Kadın Perspektiflerinin Kesiştiği Nokta: Arayış

Erkekler Meşayih’in “nerede” olduğunu anlamak isterken, kadınlar “neden yok” olduğunu hissediyor. Bu iki yön birbirini tamamlıyor. Belki de bu başlık altında birleşmemiz gereken yer tam burası: “Meşayih nerede?” değil, “Biz Meşayih olmaya ne kadar yakınız?” sorusu.

Erkeklerin rasyonel analizi, sistemin bozulduğunu gösteriyor. Kadınların sezgisel yaklaşımı ise ruhun susadığını. Bu iki gerçek birleşince şu tablo ortaya çıkıyor:

Toplum bilgiyle dolu ama hikmetle yoksul. Duygular yoğun ama yönsüz. Belki de Meşayih’in yokluğu değil, bizdeki rehbersizlik hissi büyüyor.

Tartışmayı Derinleştirelim: Sizce Meşayih’in Modern Karşılığı Ne?

Şimdi size soruyorum:

- Gerçek Meşayih, bir insan mı yoksa bir bilgelik hali mi?

- Sosyal medya çağında bir Meşayih görünür olabilir mi?

- Maneviyat artık “kişisel gelişim” kavramına mı sıkıştı?

- Kadınların duygusal sezgisi mi, erkeklerin analitik yaklaşımı mı bizi hakikate daha çok yaklaştırır?

Bu soruların her biri yeni bir tartışma kapısı açıyor. Belki birimiz için Meşayih bir dervişin sessizliği, diğerimiz için bir annenin duasıdır. Kimimiz onu kitaplarda, kimimiz bir sohbet halkasında ararız. Ama belki de en doğrusu şudur: Meşayih’i bulmak için önce içimizdeki sesi duymamız gerekir.

Son Söz: Meşayih Bizde Gizli

Belki artık tekkelerde oturan, sarıklı bilge zatlar yok. Ama bir çocuğa sabırla öğüt veren baba, bir komşusunu yargılamadan dinleyen kadın, işinde adaleti gözeten insan… hepsi modern zamanın Meşayih’leridir. Onlar neredeyse, Meşayih oradadır.

Yani belki cevap çoktan verilmiş: Meşayih nerededir?

Kalbiyle görenlerin arasında.