DeSouza
New member
Yeni Şafak gazetesi müellifi Ersin Çelik, “Ukrayna halkı kahramanca direniyor evet. Ülkeleri için canlarını feda etmeye hazırlar. Kararlılar. Ama toplumsal medya eliyle oluşturulan baskının ana maksadında bu irade var.” görüşünü savundu.
Çelik yazısında, “Sosyal medya çağında çıkan savaşlar bununla birlikte ‘enformasyon savaşı’na da dönüştü. Sivilleri maksat alan bombalar eş vakitli olarak telefon ekranlarımıza da düşüyor. İnsanlık yeni bir his süzgecinden geçiyor. Sosyolojik okuması ve ruhsal sonuçları gelecekte kesinlikle tartışılacaktır ancak bu savaş sistemi bizleri, yani toplumsal medya kullanıcılarını da sürece dahil ediyor. Baskı altına alıyor. His durum bozukluğu başta olmak üzere olaylara ve tarifsiz acılara anlık reaksiyonlar gösterip geçiyoruz.” niyetini lisana getirdi.
Çelik şu sözleri kullandı:
“Asıl büyük hasar ise maruz kaldığımız propaganda. Büsbütün âlâ niyetle, dünya görsün, duysun diye yapılan yayınlar dahil, ekranlara düşen her ayrıntı; Rusya’nın haşmetini, gücünü, gözü karalığını kabul ettirecek tesir oluşturuyor. Rusya’nın elinde Telegram üzere aktif ve kuvvetli bir silah var. Toplumlar telefon ekranlarından izledikleri vahşetler ve şahit oldukları psikopatlıklar karşısında; sinmekten, geri adım atmaktan, talepleri kabul etmekten öteki baht görmemeye başlayacaklar. O denli görünüyor ki; Rusya yakıp yıkmaya ve bu vahşeti tüm çıplaklığıyla yansıtmaya devam ederse epey değil birkaç gün daha sonra ‘lanet olsun. Ne istiyorlarsa versinler. Kâfi ki siviller ölmesin. Kentler yıkılmasın’ söylemi zaten yer kazanmış olacak. Putin verdiği buyrukla kentleri yakıp yıktırırken, kamuoyuna da ‘Ukrayna’yı tüm koşulları kabul etmiş olarak masaya oturmaya ikna edin’ baskısı yapıyor. Ukrayna halkı kahramanca direniyor evet. Ülkeleri için canlarını feda etmeye hazırlar. Kararlılar. Ancak toplumsal medya eliyle oluşturulan baskının ana gayesinde bu irade var.”
Çelik yazısında, “Sosyal medya çağında çıkan savaşlar bununla birlikte ‘enformasyon savaşı’na da dönüştü. Sivilleri maksat alan bombalar eş vakitli olarak telefon ekranlarımıza da düşüyor. İnsanlık yeni bir his süzgecinden geçiyor. Sosyolojik okuması ve ruhsal sonuçları gelecekte kesinlikle tartışılacaktır ancak bu savaş sistemi bizleri, yani toplumsal medya kullanıcılarını da sürece dahil ediyor. Baskı altına alıyor. His durum bozukluğu başta olmak üzere olaylara ve tarifsiz acılara anlık reaksiyonlar gösterip geçiyoruz.” niyetini lisana getirdi.
Çelik şu sözleri kullandı:
“Asıl büyük hasar ise maruz kaldığımız propaganda. Büsbütün âlâ niyetle, dünya görsün, duysun diye yapılan yayınlar dahil, ekranlara düşen her ayrıntı; Rusya’nın haşmetini, gücünü, gözü karalığını kabul ettirecek tesir oluşturuyor. Rusya’nın elinde Telegram üzere aktif ve kuvvetli bir silah var. Toplumlar telefon ekranlarından izledikleri vahşetler ve şahit oldukları psikopatlıklar karşısında; sinmekten, geri adım atmaktan, talepleri kabul etmekten öteki baht görmemeye başlayacaklar. O denli görünüyor ki; Rusya yakıp yıkmaya ve bu vahşeti tüm çıplaklığıyla yansıtmaya devam ederse epey değil birkaç gün daha sonra ‘lanet olsun. Ne istiyorlarsa versinler. Kâfi ki siviller ölmesin. Kentler yıkılmasın’ söylemi zaten yer kazanmış olacak. Putin verdiği buyrukla kentleri yakıp yıktırırken, kamuoyuna da ‘Ukrayna’yı tüm koşulları kabul etmiş olarak masaya oturmaya ikna edin’ baskısı yapıyor. Ukrayna halkı kahramanca direniyor evet. Ülkeleri için canlarını feda etmeye hazırlar. Kararlılar. Ancak toplumsal medya eliyle oluşturulan baskının ana gayesinde bu irade var.”