Vladimir Bartol’un Hasan Sabbah romanı: Fedailerin Kalesi Alamut

celikci

New member
1939’da Slovenya’da yayınlanan Fedailerin Kalesi: Alamut romanı, yayınlandığı günden bugüne en hayli okunan ve bilinen romanların başında gekliyor. Muharririn merkezine Hasan Sabbah’ı aldığı kitap, Haşhaşi tarikatı ve müriterini ele alıyor.

Kendisi ilahi bir güç olarak nitelendiren Hasan Sabbah, vakit içinde etrafına hatırı sayılır beşerler toplayarak, Büyük Selçuklu Devleti’ne karşı savaş açamasıyla bilinir. Devletin içine sızarak, sadrazamları bile zehirledi; içten içe devleti çöküşe yolladı.

Kendi müritleri ona o kadar bağlıdıy ki, birgün Hasan Sabbah bir müridine kendini kaleden atmasını istedi ve mürid tereddütsüz biçimde kendini boşluğa bıraktı. Hasan Sabbah, yaşadığı yüzyılda derin tesirler bıraktı. Onun öğretisi ve ideolojisi yüzseneler boyunca yaşatıldı.

Fedailerin Kalesi Alamut, Hasan Sabbah’ı derinlemesine inceleyen ölümsüz bir romandır. Keyifli ve öğretici vir kitap okumak istiyorum diyenler için bu roman kaçınılmaz bir sondur.

Öykü; 11. yüzyıl İran’ında, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah’ın, seçilmiş bir küme insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve hem de zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi’nde geçmektedir.


Sayfa: 510

GERİSİNE KADAR AÇILAN KAPILAR


Hoş bayanların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını buyruklarına uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır.

Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür.

Sabbah, kendi tabiriyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığını politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için arkasına kadar açılmıştır…


10 YIL ÜZERİNDE ÇALIŞTI

Bartol, bu bahisle yakından ilgilenerek yaklaşık 10 yıl boyunca detaylı bir araştırma yaptı. Bu romanı yazmak onun için artık bir tutku haline gelmişti. Hatta Bartol, günlüklerinde bahta kitabını tamamlayıp yayıncıya teslim etmeden ölmemesi için yalvarıyordu.

10 yıllık araştırmanın sonunda Bartol, Slovenya’nın Kamnik kasabasında odasına kapanıp romanını yazmaya başladı. Bartol bu vakitte tanımı imkansız derecede memnundu. Zira romanının bir şaheser olacağının şuurundaydı.

İrtibat için:

[email protected]