Vadeli işlem ne zaman kapanır ?

Melis

New member
“Vadeli işlem ne zaman kapanır?”—Yanlış Sorudan Doğru Cevap Çıkar mı?

Bakın, baştan söyleyeyim: “Vadeli işlem ne zaman kapanır?” diye soran herkes, aslında dörde bölünmüş bir soruyu tek kalemde çözmeye çalışıyor. Sonra da tarih yaklaşınca panik moduna geçiyor, forumlara “Arkadaşlar bugün mü kapanıyor, yarın mı?” diye koşturuyor. Bence problem burada: “kapanış” dediğimiz şey tek bir düğme değil; sözleşmenin türüne, borsaya, uzlaşma şekline ve hatta seans yapısına göre birden fazla kapanış var. Bu başlıkta ben iddiamı koyuyorum: Kapanışın tek bir cevabı yok; yanlış sorudan doğru cevap bekleyenler, vade sonunu değil, kendi sermayelerini kapatıyor.

---

1) “Kapanış” Neyi Kastediyor? Önce Sözlüğü Düzeltelim

Kapanış deyince dört farklı şeyden bahsediyor olabiliriz:

1. Günlük seans kapanışı: O gün alım-satımın bittiği saat. Ertesi gün yeniden açılır.

2. Son işlem günü: Artık o kontratta yeni işlem yapılamayacak gün. Bundan sonra eldeki pozisyon teslimata/uzlaşmaya gider.

3. Vade sonu/nihai uzlaşma: Kontratın “resmen” bittiği, nakdi/teslimatlı uzlaşmanın yapıldığı an.

4. Kapanış fiyatı (settlement price): Günün sonunda takas kurumunun belirlediği ve teminat/marjin hesaplarında kullanılan fiyat. Son işlem fiyatıyla aynı olmak zorunda değil.

Soruya “Ne zaman?” diyerek dalınca, bu dört kapıdan hangisini çaldığını bilmeden cevap arıyorsun. İşte forumlarda zincirleme yanlış anlamalar buradan çıkıyor.

---

2) Seans Yapısı: Tek Parça Mı, Bölmeli Mi? Gece Yarısını Kim Sahipleniyor?

Bazı piyasalarda tek oturum, bazılarında gündüz + akşam seansı var. Bazı yerlerde elektronik platform gece de açık, ama “resmî” kapanış başka bir saate bağlanmış. Kimi endeks vadelerinde son dakikalara özgü volatilite yaşanır; çünkü endeksin kendisi “kapanış seansı” fiyatına bağlanır. Emtialarda ise fiziki teslimat ihtimali oyuna girer: Son işlem günü geçti mi, ekranın yeşil kırmızı parıltısı biter, iş “ambar, kalite, teslim noktası” gibi duygusuz ama cüzdana çok duygulu detaylara kalır.

Gelelim uzlaşma türüne:

- Nakdi uzlaşma varsa, son gün bir hesap keser, fark senin teminatından düşer/eklenir.

- Fiziki teslimat varsa, “kapanış” yalnızca takvimde bir kutu değildir; lojistik, belgelendirme, kalite sınıflandırması devreye girer. “Ya ben sadece trade edecektim?” diyenler için kabus burada başlar.

---

3) Stratejik vs. Empatik Mercek: İki Taraf, Tek Gerçek

Forum dilinde konuşalım. Erkek forumdaşlar genelde stratejik şapkasını takar: “Son işlem gününe T-3’te tüm pozları rulo ederim; likidite bozulmadan calendar spread’e geçerim. Marjin etkisini minimize eder, slippage’i dağıtırım.” Harika—plan var, zaman çizelgesi var, riskten kaçınma var. Ama bazen bu yaklaşım mekanikleşiyor; piyasanın katılımcı psikolojisini, son gün paniğini, “herkes aynı kapıya yüklenirse ne olur?” sorusunu atlayabiliyor.

Kadın forumdaşlar ise sıklıkla insan ve süreç odaklı soruyor: “Bu takvim, küçük yatırımcıyı ezmiyor mu? Bilgilendirme şeffaf mı? Son gün panikleri marjin çağrılarını artırıp domino etkisi yaratmıyor mu? Aracı kurumlar ‘son gün rehberi’ni yeterince net ve anlaşılır yayımlıyor mu?” Bu empatik sorgu, stratejik kör noktaları aydınlatıyor. Zihnimizdeki ideal tablo: mekanik plan + insan davranışı farkındalığı. Çünkü vadeli piyasalar yalnızca matematik değil; orkestra şefi bazen panik, bazen açgözlülük.

---

4) Zayıf Halkalar: Neden Hep Son Gün Yanıyor?

- Likidite tuzağı: Herkes aynı anda rulo etmek istediğinde spread’ler açılır, “daha sonra hallederim” diyenler en kötü fiyattan halleder.

- Kapanış fiyatı sürprizleri: Settlement, son işlem fiyatından farklı belirlenebilir. Marjin hesabında tokadı settlement atar; gün içi “kârdayım” sevinci akşam “teminat eksiğim var”a döner.

- Belirsiz iletişim: Aracı kurumların bültenleri ve borsa duyuruları bazen “uzman dili”yle yazılır. Küçük yatırımcı “son gün” ile “uzlaşma günü”nü karıştırır.

- Teslimat şoku: Fiziki teslimat riski hafife alınır. “Kapanış”ın takvimde yazdığı tarih, cüzdanda yazmayan masraflara dönüşebilir.

- Duyarlılık artışı: Endeks kompozisyon değişimi, spot tarafta kapanış seansı, temettü/temel olaylar… Hepsi vade sonu fiyatlamasını bükebilir.

- Regülasyon güvenliği ≠ pratik şeffaflık: Kurallar var ama herkes aynı netlikte anlamıyor. Netlik yoksa, son gün ateş yakar.

---

5) “Ne Zaman Kapanır?”ı Doğru Sormanın 7 Adımı

1. Hangi borsa/platform? Kuralı o belirliyor.

2. Hangi ürün? Endeks, döviz, emtia, tahvil… Hepsinin takvimi farklı.

3. Kontrat ayı? Bazı aylarda özel günler/yarım gün seanslar var.

4. Uzlaşma türü? Nakdi mi, fiziki mi? Teslimat penceresi var mı?

5. Son işlem günü vs. uzlaşma günü: Aynı değilse, ikisini ayrı yaz duvara.

6. Settlement metodolojisi: Hangi periyodun ortalaması? Son seansın referansı ne?

7. Aracı kurum uygulaması: Oto-rolleme, zorunlu kapatma, marjin çağrısı saatleri… “Borsa kapanışı”ndan önce senin hesabın kapanabilir.

---

6) Tartışmalı Noktalar: Gerçekten Küçük Yatırımcı Korunuyor mu?

Bir iddia daha: Resmî metinler hukuken yeterli olabilir ama pratikte yeni başlayanların anlayacağı dilde değil. “Kapanış”ın katmanları broşürlere, uygulama içi bildirimlere çevrilmeli. Son gün yaklaştığında, platformlar kırmızı çerçeveli uyarı vermeli: “Bu kontratın SON İŞLEM GÜNÜ yaklaşmaktadır. Pozisyonunuzu rulo etmek veya kapatmak için son güvenli saat penceresi: …” Bu yoksa, bilgi asimetrisi büyüyor. Spread’i açan kim? Bilgi sahibi azınlık, telaşlı çoğunluk. Adil mi? Tartışmaya değer.

---

7) Erkek Planı + Kadın Sezgisi = Sağlam Takvim

- Stratejik reçete: Ruloyu T-5/T-3 bandına yay, kademeli geç, likiditeyi izle, slippage’i ölç. Settlement metodolojisini ezberle, marjin takvimini tak.

- Empatik reçete: Kendine şunu sor: “Bu karar, stresimi ve hata ihtimalimi azaltıyor mu?” Yoğun güne lisanslı otomatik uyarı ayarla, yazılı kontrol listesi tut, “geç kalırsam ne olur?” simülasyonu yap.

Bu iki çizgi birleştiğinde hem cüzdan hem sinir sistemi korunur.

---

8) Provokatif Sorular—Forum Ateşini Yükseltelim

- Son gün rulosunda genişleyen spread’ler, bilgi asimetrisiyle mi açıklanmalı, yoksa “piyasa doğası” deyip geçmek mi gerek?

- Settlement metodolojisi daha şeffaf ve sade olsaydı, küçük yatırımcının marjin şokları yüzde kaç azalırdı?

- Aracı kurumların “son gün otomatik kapatma” kuralları yeterince erken ve görünür mü duyuruluyor? Platform içi uyarılar zorunlu olmalı mı?

- Fiziki teslimat ihtimali olan kontratlarda “acemi filtresi” gibi bir opt-in bariyer konulsa, piyasayı daha mı sağlıklı yapar, yoksa özgürlüğe müdahale mi olur?

- Rulo için tek “doğru gün” efsanesi piyasayı sürü davranışına itip daha büyük slippage’a mı yol açıyor?

---

9) Son Söz: Doğru Soruyu Sor, Doğru Günü Yaşa

“Vadeli işlem ne zaman kapanır?” diye sorup tek bir saat bekleyenler, yanıtı zaten yanlış kutuda arıyor. Doğru soru şudur:

“Benim tuttuğum kontratta hangi kapanışlardan hangisi beni ne zaman, nasıl etkiliyor?”

Bunu netleştirdiğinde, ajandanda dört satır var: günlük seans, son işlem günü, uzlaşma tarihi, settlement fiyatı. Her birinin hesabına etkisi farklı. Üstüne kendi aracı kurumunun zaman çizelgesini (oto-rolleme/oto-kapatma) ekledin mi? İşte o zaman kapanışlardan sen sorarsın.

Hadi forumdaşlar, taşları dökelim: Sizce asıl sorun şeffaflık mı, eğitim mi, yoksa “ben hallederim” özgüveninin piyasa gerçekleriyle çarpışması mı? Kendi rulo stratejinizde en fazla nerede patladınız—spread mi, marjin mi, yanlış anlaşılan bir duyuru mu? Mikro anekdotlar, makro dersi büyütür. Klavyeler ısınsın.