Online ders devam zorunluluğu var mı ?

Bilgin

Global Mod
Global Mod
[color=]“Online Ders Devam Zorunluluğu” ve Hayatın Matrix Modu[/color]

Selam forum ahalisi!

Kahvenizi alın, kameranızı kapatın (ama mikrofondan “Hocam duyulmuyor” sesini eksik etmeyin), çünkü bugün hepimizin kalbini titreten o soruyu masaya yatırıyoruz: Online derslerde devam zorunluluğu var mı?

Bir yanda “Hocam ben hep oradaydım, sadece sesim çıkmadı” diyen öğrenciler; diğer yanda “Katılım listesini alıyorum, biriniz daha düşerse ders offline olur” diyen hocalar... İşte tam da bu noktada, modern çağın en derin varoluş sorularından biri beliriyor:

Devam zorunluluğu mu, yoksa hayatta kalma zorunluluğu mu?

[color=]Bir Zamanlar Sınıfta: Tebeşir Tozu ve Yoklama Korkusu[/color]

Hatırlayın, bir zamanlar okullarda “yoklama kâğıdı” vardı. Kalemle imza atar, bazen arkadaşınız için “şifreli imza” atardınız. Hoca anlamazdı.

Ama online derslerde işler değişti. Artık “yoklama” dijital, sahtekârlık sanatı ise yaratıcılıkla doğru orantılı.

Bazı öğrenciler webcam’ine donmuş surat görüntüsü koyuyor. Hoca “Mehmet, sesin gelmiyor” diyor; Mehmet’in ekranındaki donuk yüz 20 dakikadır aynı.

Bazı kız öğrenciler de işi duygusal taraftan çözüyor: “Hocam, kedim bilgisayarın fişini çekti, bu kadar da teknolojiye karşı bir varlık olur mu?”

Hocanın vicdanı devreye giriyor: “Tamam, devamını tam yazıyorum.” İşte empati gücüyle devamsızlığı yok etme sanatı!

[color=]Erkeklerin Stratejik Çözüm Arayışı: “Hocam, aslında sistemde hata var”[/color]

Erkek öğrenciler genelde konuyu satranç tahtasına çeviriyor. “Hocam, aslında kamera açmak interneti yavaşlatıyor. Benim görüntümün açılmaması derse daha verimli katılmamı sağlıyor.”

Hocanın kafası karışıyor: “Nasıl yani?”

“Hocam, görüntüm kapalı olunca dikkatimi sesinize verebiliyorum. Bu, bilişsel bir optimizasyon tekniği.”

Bu kadar bilimsel açıklamadan sonra hoca bile “Evet ya, mantıklı aslında” diyebiliyor.

Stratejik beyinler 1 – Sistem 0.

Ama tabii stratejik zihinlerin karanlık yüzü de var.

Bazı erkekler ikinci cihazdan girip “katılım sayısını artırma” denemesi yapıyor.

Sonra sistem çöküyor, hoca sinirleniyor, ve klasik cümle geliyor:

“Arkadaşlar, devam zorunluluğu var, ama belli ki ruhen kimse burada değil!”

[color=]Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Hocam, herkesin hâli ortada…”[/color]

Kadın öğrenciler genellikle konuyu duygusal zeminle güçlendiriyor.

“Hocam, Zeynep’in interneti kesilmişti, dün ağladı çocuk, bari bugün tam yazın.”

“Hocam, Ayşe’nin kamerası bozulmuş ama kalbi burada.”

Empati tsunami gibi geliyor.

Hoca “Ben de öğrenciydim zamanında” deyip herkese yoklama yazıyor.

Kadınların bu dayanışma biçimi, forum dostluğu gibi: birimiz düşerse hepimiz birlikte kalkarız!

Ve elbette “duygusal diplomasi” de cabası:

“Hocam, siz olmasanız bu dersi çekilmezdi zaten.”

– “Aa, teşekkür ederim çocuklar.”

Devam zorunluluğu? Artık gönüllülük esasıyla çalışıyor!

[color=]Yoklama Sanatı: Online Devamsızlığın 101 Taktiği[/color]

1. Klavye Fısıltısı Tekniği: Arada bir “hı hı”, “evet hocam” demek. Hoca sizi canlı sanıyor.

2. Profil Fotoğrafı Psikolojisi: “Ciddi bakışlı” bir fotoğraf koyarsanız, hoca der ki: “Bu çocuk derin düşüncelere dalmış.”

3. Kediyi Kalkan Yapmak: Kamera açmak yerine kedi göstermek. Herkes “Ayyy” deyince konu devamsızlıktan uzaklaşıyor.

4. Mikrofon Bozuldu Yalancığı: “Hocam mikrofonum çalışmıyor” bahanesiyle ömür uzatmak.

5. Ebeveyn Koşusu: “Hocam babam internete girdi, Wi-Fi düştü.” Bu bahaneye evrensel saygı var.

Ama asıl efsane yöntem:

“Hocam, sizde internet problemi olabilir.”

Bu cümle, tüm dijital evrende en güçlü savunma büyüsüdür.

[color=]Devam Zorunluluğunun Felsefesi: Katılım mı, Varoluş mu?[/color]

Sorunun özü şu:

Online derste “devam” demek, aslında ekrana bakarak yaşamayı sürdürmek anlamına geliyor.

Kamerayı açmak “ben buradayım” demek; ama kimse gerçekte orada mı?

Belki biri kahvaltısını yapıyor, biri pijamalarıyla sunum yapıyor, biri de sadece isim olarak listede var.

Aslında bu durum, modern çağın varoluşsal çelişkisini özetliyor:

Sisteme bağlıyız ama birbirimize değil.

Erkekler bunu stratejik avantaja çevirmek istiyor: “Hocam, siz bana görev verin, ben hallederim.”

Kadınlar ise topluluk hissi arıyor: “Hocam, grubumuzla birlikte çalıştık, herkesin emeği var.”

İki yaklaşım birleşince ortaya dijital sınıfın yeni ekosistemi çıkıyor: plan + empati = sürdürülebilir devamsızlık!

[color=]Devamın Geleceği: Metaverse’de Yoklama[/color]

Gelecekte belki de dersler metaverse’te olacak.

Avatarınız dersi dinlerken siz kahve yapacaksınız.

Ama dikkat, sistem akıllanacak!

Avatarınız esneme animasyonu yaparsa, devamsızlık hanenize yazılacak.

Ya da “kalp atışı sensörü” sayesinde gerçekten orada olup olmadığınız anlaşılacak.

O zaman asıl kriz başlayacak:

“Hocam, fiziksel olarak buradayım ama ruhen 2030’dayım.”

O gün geldiğinde, belki hepimiz birbirimize şöyle yazacağız:

“Arkadaşlar, ben bir süreliğine çevrimdışıyım, ama sizi kalbime kaydettim.”

[color=]Forumun Son Sözü: Yoklama Kalpten Alınır[/color]

İster erkek olun ister kadın, ister kameranız donsun ister mikrofonda yankı olsun…

Online derslerde asıl mesele, “orada olup olmamak” değil, birlikte öğrenmeye dair mizah duygusunu kaybetmemek.

Devam zorunluluğu sistem için belki gereklidir, ama hepimiz biliyoruz ki gerçek yoklama gönülden alınır.

Hocanın dediği gibi:

“Katılımınız benim için değerli.”

Bizim cevabımız da belli:

“Hocam, katılımımız belki eksik ama mizahımız tam.”

Peki siz ne düşünüyorsunuz forumdaşlar?

Gerçekten devam zorunluluğu şart mı, yoksa kahve fincanı yanımızdaysa zaten dersteyiz mi demeli?

Yorumlarınızı bekliyorum; çünkü online ders bitebilir ama sohbetin devam zorunluluğu hâlâ var!