DeSouza
New member
1915 yılında 24 Nisan’dan itibaren Osmanlı Ermenilerinin “tehcir” edilmesi sonucunın akabinde 107 yıl evvel yaşanan katliamda hayatını yitirenler anılıyor. HDP, “107 yıllık acıları paylaşıyoruz” açıklamasını yaptı.
HDP’den yapılan yazılı açıklamada, “Tarihsel hakikatlerle yüzleşmek; mağdur halklar ve inançlardan özür dilemek ve onarıcı adalet yollarına başvurmak; birbirini anlamak ve tarihî yaraları samimi bir yaklaşımla sarmak ortak bir gelecek için vazgeçilmez adımlardır. Vicdan ve adalet hislerini geliştirmek, acıları paylaşmak, demokratik, barışçı ve eşit bir geleceği birlikte kurabilmenin de yoludur. 24 Nisan 1915 tarihinde iki yüzü aşkın Ermeni aydının konutlarından alınarak mevte yollanması ile başlayan, planlı bir etnik kimlik ve inanç soykırımı olan Büyük Felaket’in (Metz Yeğern) üzerinden 107 yıl geçti. Bu süreç, yüz binlerce Ermeni’nin sürgünü ve pek birçoklarının sistematik olarak katledilmesiyle devam etti. Bu coğrafyanın öteki Hıristiyan halkları da bu siyaset ve uygulamalardan hisselerine düşeni aldılar.” denildi.
Açıklamada şu tabirler kullanıldı:
“Farklılıkları silmek ve homojen bir toplum yaratmak; tek ırk-tek din-tek lisan anlayışını hakim kılmak; bu topraklarda farklı halkların ve inançların yaşadıklarını unutturmak gayesi ne yazık ki o günden bu yana süregeldi. Farklı halkların ve inançların bir ortada yaşadığı bu topraklar üzerinde, hiç bir etnik kimlik, lisan, kültür ya da inancın bir başkasından üstün olmadığı gerçeği hala toplumsal ve siyasal genel kabul görmedi.
Coğrafyamızı çoraklaştıran utançlarla yüzleşmeyi ertelemek, toplumsal barışa ve hakikatlerin konuşulmasına hizmet etmemektedir. Tarihi ve üniversal bir gerçek dünyanın her yerinde geçerlidir: İnsanlığa karşı işlenen hatalarla yüzleşilmesi ortak ve eşit bir geleceği, toplumsal barışı kurmanın değerli bir adımıdır.
Bu topraklarda, bu coğrafyanın kadim halklarından olan Ermeni halkıyla ve Ermeni yurttaşlarımızla bir arada huzur ortasında yaşamak son derece değerlidir. bununla birlikte bölgemizin bir modülü olan Ermenistan devletiyle diplomatik, ticari, ekonomik bağları geliştirmek halkların muhtaçlığı ve çıkarınadır.
Bu his ve fikirlerle, Anadolu ve Mezopotamya’nın kadim halkları olarak, 107 yıllık acıları paylaşıyor, yaşanmış olan insanlık trajedisini yüreğimizin derinliklerinde duyuyor, o süreçte hayatını yitirenleri bir sefer daha hüzün ve hürmetle anıyoruz.”
HDP’den yapılan yazılı açıklamada, “Tarihsel hakikatlerle yüzleşmek; mağdur halklar ve inançlardan özür dilemek ve onarıcı adalet yollarına başvurmak; birbirini anlamak ve tarihî yaraları samimi bir yaklaşımla sarmak ortak bir gelecek için vazgeçilmez adımlardır. Vicdan ve adalet hislerini geliştirmek, acıları paylaşmak, demokratik, barışçı ve eşit bir geleceği birlikte kurabilmenin de yoludur. 24 Nisan 1915 tarihinde iki yüzü aşkın Ermeni aydının konutlarından alınarak mevte yollanması ile başlayan, planlı bir etnik kimlik ve inanç soykırımı olan Büyük Felaket’in (Metz Yeğern) üzerinden 107 yıl geçti. Bu süreç, yüz binlerce Ermeni’nin sürgünü ve pek birçoklarının sistematik olarak katledilmesiyle devam etti. Bu coğrafyanın öteki Hıristiyan halkları da bu siyaset ve uygulamalardan hisselerine düşeni aldılar.” denildi.
Açıklamada şu tabirler kullanıldı:
“Farklılıkları silmek ve homojen bir toplum yaratmak; tek ırk-tek din-tek lisan anlayışını hakim kılmak; bu topraklarda farklı halkların ve inançların yaşadıklarını unutturmak gayesi ne yazık ki o günden bu yana süregeldi. Farklı halkların ve inançların bir ortada yaşadığı bu topraklar üzerinde, hiç bir etnik kimlik, lisan, kültür ya da inancın bir başkasından üstün olmadığı gerçeği hala toplumsal ve siyasal genel kabul görmedi.
Coğrafyamızı çoraklaştıran utançlarla yüzleşmeyi ertelemek, toplumsal barışa ve hakikatlerin konuşulmasına hizmet etmemektedir. Tarihi ve üniversal bir gerçek dünyanın her yerinde geçerlidir: İnsanlığa karşı işlenen hatalarla yüzleşilmesi ortak ve eşit bir geleceği, toplumsal barışı kurmanın değerli bir adımıdır.
Bu topraklarda, bu coğrafyanın kadim halklarından olan Ermeni halkıyla ve Ermeni yurttaşlarımızla bir arada huzur ortasında yaşamak son derece değerlidir. bununla birlikte bölgemizin bir modülü olan Ermenistan devletiyle diplomatik, ticari, ekonomik bağları geliştirmek halkların muhtaçlığı ve çıkarınadır.
Bu his ve fikirlerle, Anadolu ve Mezopotamya’nın kadim halkları olarak, 107 yıllık acıları paylaşıyor, yaşanmış olan insanlık trajedisini yüreğimizin derinliklerinde duyuyor, o süreçte hayatını yitirenleri bir sefer daha hüzün ve hürmetle anıyoruz.”