celikci
New member
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kalıcı öğrenme ile ilgili yapılan araştırmalarda bir piramidin ortaya çıktığını söylemiş oldu. Günümüzde okuma kültürüne değinen Tarhan, duygusal olarak zeki olmanın şartının okumaya bağlı olduğunu tabir etti.
Tarhan; “Bu piramitte bilginin yenidenlanması durumunda kalıcı olduğu gösteriliyor. Öğrenme piramidinin en zirvesinde öğreterek öğrenme var. Yani en kalıcı öğrenmenin öğreterek öğrenme olduğu görüldü. Kişi bilgiyi okuyup yaşayarak değil de onu paylaşarak, anlatarak daha güzel öğreniyor.
BİLGİYE ULAŞMAK
Nörobilim temelli bir araştırmada ise bir bilgi çok yüksek sayılarda yinelanması durumunda beynin o bilgiyi gereksinim olarak kabul ettiği ortaya koyuldu. Bilgiye his katıldığında o bilgi inanışa dönüşüyor. Devam ettirildiğinde alışkanlığa dönüşüyor, 6 ay daha sonra da kişiliğe dönüşüyor. bu türlü bilginin beyne yazılma süreci var. İçinde bulunduğumuz periyotta geçmişe kıyasla bilgi daha kolay öğrenilebiliyor.” halinde konuştu.
“ÇOCUK KONUTTA KİTAP OKUNDUĞUNU BİLMELİ”
Kitap okuma ile ilgili yaşanmış bir olaya da değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir “Rus vatandaşı, kendisine kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandıkları sorulduğunda pek şaşırmış. Okuma alışkanlığı kazandırmadıklarını ve çocukların esasen kitapların içine doğduğunu söz etmiş. Çocuklar anne ve babalarının elinde, okulda kitap görmeli. bu biçimde durumlarda görür görmez otomatik olarak okumayı alışkanlık haline getirecek. O yüzden Dostoyevski’ler Tolstoy’lar oradan çıkmış. Bu tesadüf değil. 40 metrekarelik küçük meskenlerinin bile en hoş yerinde kütüphaneleri oluyor.” dedi.
“EN HOŞ UYGUNLUK KİTAP OKUMAKTIR”
Makûs bilgilerle çaba etmenin en değerli yolunun düzgün bilgiler yaymak olduğunu tabir eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Karanlıkla gayret etmenin en hoş prosedürü ışık yakmaktır. Kötülükle gayretin en uygun usulü de güzelliği artırmaktır. Dünya birebir düzgünlük yapmak ile daha hoş ve yaşanılabilir bir yer olabilir. Kitap okumak da en hoş yeterliliktir. Kayseri’de evlenenlere altın yerine kitap takma uygulaması olmuştu. Belediyeler evlenecek olanlara armağanlar vereceklerine kitap verebilirler. Birine şeker, çikolata yerine kitap gdolayılebilir. Biroldukça alışkanlığımızı değiştirmemiz gerekiyor. Eğitim kurumları bu mevzuda çabalıyor lakin ailelerin de işin içine girmesi değerli.” dedi.
Tarhan; “Bu piramitte bilginin yenidenlanması durumunda kalıcı olduğu gösteriliyor. Öğrenme piramidinin en zirvesinde öğreterek öğrenme var. Yani en kalıcı öğrenmenin öğreterek öğrenme olduğu görüldü. Kişi bilgiyi okuyup yaşayarak değil de onu paylaşarak, anlatarak daha güzel öğreniyor.
BİLGİYE ULAŞMAK
Nörobilim temelli bir araştırmada ise bir bilgi çok yüksek sayılarda yinelanması durumunda beynin o bilgiyi gereksinim olarak kabul ettiği ortaya koyuldu. Bilgiye his katıldığında o bilgi inanışa dönüşüyor. Devam ettirildiğinde alışkanlığa dönüşüyor, 6 ay daha sonra da kişiliğe dönüşüyor. bu türlü bilginin beyne yazılma süreci var. İçinde bulunduğumuz periyotta geçmişe kıyasla bilgi daha kolay öğrenilebiliyor.” halinde konuştu.
“ÇOCUK KONUTTA KİTAP OKUNDUĞUNU BİLMELİ”
Kitap okuma ile ilgili yaşanmış bir olaya da değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir “Rus vatandaşı, kendisine kitap okuma alışkanlığını nasıl kazandıkları sorulduğunda pek şaşırmış. Okuma alışkanlığı kazandırmadıklarını ve çocukların esasen kitapların içine doğduğunu söz etmiş. Çocuklar anne ve babalarının elinde, okulda kitap görmeli. bu biçimde durumlarda görür görmez otomatik olarak okumayı alışkanlık haline getirecek. O yüzden Dostoyevski’ler Tolstoy’lar oradan çıkmış. Bu tesadüf değil. 40 metrekarelik küçük meskenlerinin bile en hoş yerinde kütüphaneleri oluyor.” dedi.
“EN HOŞ UYGUNLUK KİTAP OKUMAKTIR”
Makûs bilgilerle çaba etmenin en değerli yolunun düzgün bilgiler yaymak olduğunu tabir eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Karanlıkla gayret etmenin en hoş prosedürü ışık yakmaktır. Kötülükle gayretin en uygun usulü de güzelliği artırmaktır. Dünya birebir düzgünlük yapmak ile daha hoş ve yaşanılabilir bir yer olabilir. Kitap okumak da en hoş yeterliliktir. Kayseri’de evlenenlere altın yerine kitap takma uygulaması olmuştu. Belediyeler evlenecek olanlara armağanlar vereceklerine kitap verebilirler. Birine şeker, çikolata yerine kitap gdolayılebilir. Biroldukça alışkanlığımızı değiştirmemiz gerekiyor. Eğitim kurumları bu mevzuda çabalıyor lakin ailelerin de işin içine girmesi değerli.” dedi.