2021’in sonlarında Elon Musk, insanlığın devamı için gereken doğum oranının tüm dünyada düşmekte olduğuna dikkat çekerek “Bu durum insanlığın sonunu getirir!” uyarısı yapmış, ‘nüfusun düşüşü konusunda epey daha fazla endişelenmeliyiz! Dünya için kâfi insan yoksa, olağan ki Mars için de kâfi insan olmaz!” diyerek telaşını lisana getirip tabir yerinde ise panik butonuna basmıştı.
Musk’ın bu tasası boşuna değil. Zira neredeyse bir asırdır, doğurganlık oranları global olarak azalıyor.
Bilim insanları artık açık açık ‘dünya çapında bir kısırlık krizinden’ kelam ediyor. Bir kısım bilim insanı da buna tahlil olarak “yapay rahim” geliştirmekten kelam ediyor. Hatta bahsetmenin ötesine geçip birinci dizaynlarını dahi tanıtıyor.
Kısırlığa en kesin tahlil:
ABD’den kimi sayılar:
– 8 Amerikalı çiftten 1’i doğurganlıkla ilgili meseleler yaşıyor.
– Tüm çiftlerin %12-15’i bir yıl korunmasız cinsel alakaya karşın çocuk sahibi olamıyor.
– Tüm çiftlerin %10’u iki yıl korunmasız cinsel bağlantıdan daha sonra gebe kalamıyor.
– Amerikalıların %33’ü kısırlık tedavisi görüyor yahut bu biçimde birini tanıyor.
Al-Ghaili’ye nazaran, EctoLife’ın yapay rahim konsepti, hamile kalmakta zorlanan biroldukça kişini hayatını değiştireceği üzere kanser yahut öteki komplikasyonlar niçiniyle rahmi ameliyatla alınmış bayanlara, düşük sperm sayısından niçiniyle üretkenliğini kaybetmiş erkeklere yahut düşük üzere meselelere deva olma potansiyeli taşıyor.
Sentetik rahimler, kulağa bilim kurgu üzere ve ürkütücü gelse de üreme teknolojisindeki çalışmalar yeni değil. İnsanlık bu mevzuda uzun bir müddetdir çalışıyor. Örneğin 25 Temmuz 1978’de İngiltere’nin Manchester kentinde Louise Brown isminde bir kız çocuğu dünyanın birinci tüp bebeği olarak dünyaya gelmişti. Tüm dünya bugün artık hayli yaygınlaşan ve olağanlaşan tüp bebek teknolojisine bu biçimde “Aman rabbim mucize!” ya da “Tanrının işine karışılıyor, insanlığın sonu hiç âlâ değil” diye büyük reaksiyon vermişti. Bu ortada dünyanın birinci tüp bebeği Loise hala hayatta ve 44 yaşında. O da kendi çocuğunu tüp bebek teknolojisiyle yaptı ve bir erkek çocuk doğurdu. Burada fotoğrafları var, bakabilirsiniz. Bugün, yılda yaklaşık 8 milyondan fazla bayan tüp bebek yoluyla gebe kalıp doğum yapabiliyor.
EctoLife, dünyanın birinci yapay rahim teknolojisi
Bir çeşit yapay rahim (artificial womb). Annenin karnında bebeklerin büyümesini ve gelişmesini sağlayan doğal ortamın yapay olarak üretilmesi prensibine dayanıyor. Döllenmiş yumurtaların, anne karnındakine emsal sıvıyla doldurulmuş bir tank içerisinde, biyolojik olarak sağlıklı bir ortamda, özel olarak tasarlanmış bir filtre sayesinde gelişmesini sağlamak için tasarlanıyorlar.
Yapay rahim, anne karnında büyüyemeyen ya da erken doğmak zorunda kalan bebekler için hayat kurtarıcı tahliller. Kuşkusuz değişen teknolojinin etik ve toplumsal boyutları oldukcaça tartışmaya hamile fakat gelişmesi de kaçınılmaz görünüyor.
Bilim ve değişen teknolojinin, ortalarda problemler yaşansa da ebediyen olumlu gelişmelere yol açacağına inanıyor, bu gelişmeleri sevinçle izliyorum.
Instagram
Twitter
Linkedln
Facebook
YouTube
Musk’ın bu tasası boşuna değil. Zira neredeyse bir asırdır, doğurganlık oranları global olarak azalıyor.
Bilim insanları artık açık açık ‘dünya çapında bir kısırlık krizinden’ kelam ediyor. Bir kısım bilim insanı da buna tahlil olarak “yapay rahim” geliştirmekten kelam ediyor. Hatta bahsetmenin ötesine geçip birinci dizaynlarını dahi tanıtıyor.
Kısırlığa en kesin tahlil:
ABD’den kimi sayılar:
– 8 Amerikalı çiftten 1’i doğurganlıkla ilgili meseleler yaşıyor.
– Tüm çiftlerin %12-15’i bir yıl korunmasız cinsel alakaya karşın çocuk sahibi olamıyor.
– Tüm çiftlerin %10’u iki yıl korunmasız cinsel bağlantıdan daha sonra gebe kalamıyor.
– Amerikalıların %33’ü kısırlık tedavisi görüyor yahut bu biçimde birini tanıyor.
Al-Ghaili’ye nazaran, EctoLife’ın yapay rahim konsepti, hamile kalmakta zorlanan biroldukça kişini hayatını değiştireceği üzere kanser yahut öteki komplikasyonlar niçiniyle rahmi ameliyatla alınmış bayanlara, düşük sperm sayısından niçiniyle üretkenliğini kaybetmiş erkeklere yahut düşük üzere meselelere deva olma potansiyeli taşıyor.
Sentetik rahimler, kulağa bilim kurgu üzere ve ürkütücü gelse de üreme teknolojisindeki çalışmalar yeni değil. İnsanlık bu mevzuda uzun bir müddetdir çalışıyor. Örneğin 25 Temmuz 1978’de İngiltere’nin Manchester kentinde Louise Brown isminde bir kız çocuğu dünyanın birinci tüp bebeği olarak dünyaya gelmişti. Tüm dünya bugün artık hayli yaygınlaşan ve olağanlaşan tüp bebek teknolojisine bu biçimde “Aman rabbim mucize!” ya da “Tanrının işine karışılıyor, insanlığın sonu hiç âlâ değil” diye büyük reaksiyon vermişti. Bu ortada dünyanın birinci tüp bebeği Loise hala hayatta ve 44 yaşında. O da kendi çocuğunu tüp bebek teknolojisiyle yaptı ve bir erkek çocuk doğurdu. Burada fotoğrafları var, bakabilirsiniz. Bugün, yılda yaklaşık 8 milyondan fazla bayan tüp bebek yoluyla gebe kalıp doğum yapabiliyor.
EctoLife, dünyanın birinci yapay rahim teknolojisi
Bir çeşit yapay rahim (artificial womb). Annenin karnında bebeklerin büyümesini ve gelişmesini sağlayan doğal ortamın yapay olarak üretilmesi prensibine dayanıyor. Döllenmiş yumurtaların, anne karnındakine emsal sıvıyla doldurulmuş bir tank içerisinde, biyolojik olarak sağlıklı bir ortamda, özel olarak tasarlanmış bir filtre sayesinde gelişmesini sağlamak için tasarlanıyorlar.
Yapay rahim, anne karnında büyüyemeyen ya da erken doğmak zorunda kalan bebekler için hayat kurtarıcı tahliller. Kuşkusuz değişen teknolojinin etik ve toplumsal boyutları oldukcaça tartışmaya hamile fakat gelişmesi de kaçınılmaz görünüyor.
Bilim ve değişen teknolojinin, ortalarda problemler yaşansa da ebediyen olumlu gelişmelere yol açacağına inanıyor, bu gelişmeleri sevinçle izliyorum.
Linkedln
YouTube