Bilim insanları şimdiye kadar dişi yılanların cinsel organının bulunmadığını düşünüyordu. Lakin durum hiç o denli değilmiş ve dişi yılanların klitorisinin olduğu keşfedildi.
İlk sefer dişi yılanların cinsel organları için kapsamlı bir araştırma gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, ‘erkek yılanlara kıyasla, dişilerin cinsel organlarının görmezden gelinmiş olduğunu’ söylüyor. Bu durum, dişi cinsel organının bilimsel olarak bulunmasının güç olmasından kaynaklanmıyor. Bilim insanları yalnızca buna pek de kıymet vermiyordu.
Araştırma, en itibarlı biyolojik araştırma yayınlarından olan Proceedings of the Royal Society B Journal’da yayımlandı.
Erkek yılanların cinsel organları (hemipenis) onlarca yıldır bilimsel araştırmalara husus oluyordu.
Çift yapılı bu erkek üreme organı, kimi vakit dikenli bir yapıya da sahip olabiliyor. Ayrıyeten yaygın kanılardan biri de, dişi yılanların epey küçük penislere sahip olduğu istikametindeydi. Kimi dişi sürüngenlerin cinsel organları bu biçimde bir yapıya sahip olabiliyor.
Dişi yılanlarda, bir dokuyla birbirinden ayrılan ve kuyruğun alt tarafında saklı iki farklı klitoris bulunduğu keşfedildi.
Çift duvarlı bu organ hudut hücreleri, kolajen ve erektil (sertleşebilir) dokuyla dengeli biçimde kırmızı kan hücrelerinden oluşuyor.
Araştırmayı yürüten Megan Folwell bahisle hakkındaki bilgi eksikliğini şu sözlerle açıklıyor:
‘Dişi cinsel organının tabu olması, bilim insanlarının bulamamış olması ve yılanlardaki ‘çift cinsiyetliliğe (interseks)’ dair yanlış algının beşerler tarafınca kabul görmüş olmasının bir kombinasyonu’
Folwell geçmişte okuduğu ilgili makalelerin dişi yılanların cinsel organı bulunmadığını ya da evrimsel süreçte kaybolduğunu argüman etmesi niçiniyle bu mevzuyu araştırmaya başladığını söylüyor.
‘Bu bana mantıklı gelmedi. Birfazlaca hayvanın klitorisinin olduğunu biliyoruz, niye yılanların da olmasın ki? Bu organ hakikaten yok mu, yoksa gözden mi kaçırıldı? Bunu araştırmak zorundaydım’
Bunun üzerine dişi yılanları incelemeye başlayan Folwell, birinci incelediği yılanda klitorisi buldu. Kalp formundaki yapı, yılanın erkek partner çekmek için kullandığı koku bezlerinin çabucak yanında yer alıyordu.
‘Bu ikili yapı çok göze batıyordu. Çevreleyen dokudan ziyadesiyle farklıydı’
Folwell’in takımı dokuz farklı tipten biroldukca yılanı inceledi ve daima tıpkı sonuca ulaştı: Klitorisler, boyutları farklı olsa da, oradaydı ve çok barizdi.
Önceki yaygın kanılardan biri de, dişi yılanların fazlaca küçük penislere sahip olduğu tarafındaydı. Birtakım dişi sürüngenlerin cinsel organları bu biçimde bir yapıya sahip olabiliyor.
Araştırma sonuçları yılanların cinselliği hakkında dişi uyarılması ve zevkini de içeren yeni teorileri ortaya koydu.
Günümüze kadar bilim insanları yılanların çiftleşmesinin ‘baskıyla’ olduğunu, yani erkek yılanın dişiyi zorladığını kabul ediyordu.Bunun esas sebebi, çiftleşme sırasında erkek yılanlar ekseriyetle fizikî olarak agresif olsa da, dişi yılanların ‘durgun ve sakin’ bir imaj çizmesiydi.
Folwell ‘Klitorisin bulunmasıyla bir arada artık baştan çıkarılma ve uyarılmanın, dişi yılanların erkeklerle çiftleşmek için daha istekli olmasının bir yolu olup olmadığına bakabiliriz’ diyor.
İlk sefer dişi yılanların cinsel organları için kapsamlı bir araştırma gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, ‘erkek yılanlara kıyasla, dişilerin cinsel organlarının görmezden gelinmiş olduğunu’ söylüyor. Bu durum, dişi cinsel organının bilimsel olarak bulunmasının güç olmasından kaynaklanmıyor. Bilim insanları yalnızca buna pek de kıymet vermiyordu.
Araştırma, en itibarlı biyolojik araştırma yayınlarından olan Proceedings of the Royal Society B Journal’da yayımlandı.
Erkek yılanların cinsel organları (hemipenis) onlarca yıldır bilimsel araştırmalara husus oluyordu.
Çift yapılı bu erkek üreme organı, kimi vakit dikenli bir yapıya da sahip olabiliyor. Ayrıyeten yaygın kanılardan biri de, dişi yılanların epey küçük penislere sahip olduğu istikametindeydi. Kimi dişi sürüngenlerin cinsel organları bu biçimde bir yapıya sahip olabiliyor.
Dişi yılanlarda, bir dokuyla birbirinden ayrılan ve kuyruğun alt tarafında saklı iki farklı klitoris bulunduğu keşfedildi.
Çift duvarlı bu organ hudut hücreleri, kolajen ve erektil (sertleşebilir) dokuyla dengeli biçimde kırmızı kan hücrelerinden oluşuyor.
Araştırmayı yürüten Megan Folwell bahisle hakkındaki bilgi eksikliğini şu sözlerle açıklıyor:
‘Dişi cinsel organının tabu olması, bilim insanlarının bulamamış olması ve yılanlardaki ‘çift cinsiyetliliğe (interseks)’ dair yanlış algının beşerler tarafınca kabul görmüş olmasının bir kombinasyonu’
Folwell geçmişte okuduğu ilgili makalelerin dişi yılanların cinsel organı bulunmadığını ya da evrimsel süreçte kaybolduğunu argüman etmesi niçiniyle bu mevzuyu araştırmaya başladığını söylüyor.
‘Bu bana mantıklı gelmedi. Birfazlaca hayvanın klitorisinin olduğunu biliyoruz, niye yılanların da olmasın ki? Bu organ hakikaten yok mu, yoksa gözden mi kaçırıldı? Bunu araştırmak zorundaydım’
Bunun üzerine dişi yılanları incelemeye başlayan Folwell, birinci incelediği yılanda klitorisi buldu. Kalp formundaki yapı, yılanın erkek partner çekmek için kullandığı koku bezlerinin çabucak yanında yer alıyordu.
‘Bu ikili yapı çok göze batıyordu. Çevreleyen dokudan ziyadesiyle farklıydı’
Folwell’in takımı dokuz farklı tipten biroldukca yılanı inceledi ve daima tıpkı sonuca ulaştı: Klitorisler, boyutları farklı olsa da, oradaydı ve çok barizdi.
Önceki yaygın kanılardan biri de, dişi yılanların fazlaca küçük penislere sahip olduğu tarafındaydı. Birtakım dişi sürüngenlerin cinsel organları bu biçimde bir yapıya sahip olabiliyor.
Araştırma sonuçları yılanların cinselliği hakkında dişi uyarılması ve zevkini de içeren yeni teorileri ortaya koydu.
Günümüze kadar bilim insanları yılanların çiftleşmesinin ‘baskıyla’ olduğunu, yani erkek yılanın dişiyi zorladığını kabul ediyordu.Bunun esas sebebi, çiftleşme sırasında erkek yılanlar ekseriyetle fizikî olarak agresif olsa da, dişi yılanların ‘durgun ve sakin’ bir imaj çizmesiydi.
Folwell ‘Klitorisin bulunmasıyla bir arada artık baştan çıkarılma ve uyarılmanın, dişi yılanların erkeklerle çiftleşmek için daha istekli olmasının bir yolu olup olmadığına bakabiliriz’ diyor.